Dil ve Konuşma Terapisi ile ilgi kısa yazı
Özel Eğitim ile ilgi kısa yazı
Çocuk ve Ergen Aile Danışmanlığı ile ilgili kısa yazı
Oyun terapisi; terapistlerin, danışanlarının çeşitli alanlarda yaşadığı problemleri çözmesine yardımcı olmak ve psikososyal gelişimlerini normal bir şekilde sürdürmelerini sağlamak amacıyla, oyunun terapötik gücünden faydalanarak yapılan terapi türüdür. Oyun terapisi 2-12 yaş aralığındaki çocuklara uygulanabilmekte, çocuğun gelişim özellikleri kullanılan terapi yönelimini etkileyebilmektedir. Genel itibariyle çocukta sembolik oyunun başlamasıyla birlikte oyun terapisinden faydalanılmaya başlanmaktadır. Oyun terapisinden faydalanılma için üst yaş sınırı çocuğun sözel dili anlama becerilerine göre değişkenlik gösterebilmektedir.
Çocuklar, yetişkinlerin kullandığı şekilde sözel dili kullanmada ve anlamakta yeterince ustalaşmamıştır. Bir problem yaşadıklarında, bu problemi konuşarak ifade etmeleri onlar için daha zorlayıcı bir deneyim haline dönüşebilmekte ve onlarda yeterince anlaşılmadığı hissini oluşturmaktadır. Oyun bu noktada çocuğun dili olmakta, çocukların kendilerini doğal bir şekilde ifade etmelerini sağlayıp onların duygularını ve düşüncelerini ortaya çıkarabilmelerine, duygularını anlamlandırabilmelerine ve duyguları ile baş edebilmelerine yardımcı olmaktadır. Oyun terapisi sırasında terapist çocuğun oyunundaki sembolleri çözmek için oyunun her anında çocuğa eşlik eder ve çocukla terapötik bir bağ kurar. Bu sayede oyun terapisi çocukların ebeveynleriyle oynadığı oyunlardan ayrılır.
Oyun terapisi travma, ihmal, istismar, kaygı sorunları, bağlanma problemleri, iletişim ve uyum sorunları, düşük özgüven ve benlik saygısı, okula başlama, kardeş kıskançlığı, ebeveynlerin boşanması gibi sorunların çözümlenmesinde çocuklara yardımcı olmaktadır.
Oyun terapisi sürecinin tümüne bakıldığında üç temel aşamadan bahsedilebilir. İlk aşama çocuğun ve oyun terapisinin tanıştığı seansları içeren uyum ilişkisi geliştirmedir. Bu aşamada çocuk oyun odasını ve terapi sürecini öğrenirken terapist çocuk hakkında bilgi sahibi olmaya ve deneyimlerini anlamlandırmaya çalışmaktadır. İkinci aşama derinlemesine çalışma olup terapötik değişimin olduğu bölümdür. Çocuğun danışmaya geldiği probleme ilişkin oyun temaları görülür ve sorun üzerine çalışılır. Üçüncü aşama ise sonlandırmadır. Bu aşama çocuğun ve ailenin oyun terapisi aracılığıyla ortaya çıkan değişimleri kabullenmelerini ve bu değişimler doğrultusunda kendilerini hazırlamalarını içermektedir.
Oyun terapilerinin seans sayısı çocuğun yaşadığı problemin konusuna, içinde bulunduğu gelişim döneminin özelliklerine, geçmiş dönemde yaşadığı problemlere, ailenin terapi sürecine düzenli katılımına bağlı olarak değişim göstermektedir.
Prompt Tekniği ile ilgili kısa yazı
Online Terapi Nedir?
Günümüz çağı olan 21. Yüzyıl ‘Teknoloji Çağ’ olarak adlandırılmaktadır. Bu durum kullandığımız ulaşım, beslenme, iletişim gibi temel faktörlerimizi de etkilemektedir. Teknolojinin avantajlarını değerlendirerek temel ihtiyaçlarımızdan olan dil ve konuşma becerilerini geliştirmeye yönelik konuşma terapisini de online terapi sistemi ile yürütebilmekteyiz.
Online terapi, ortam açısından geleneksel terapi sisteminden farklı olarak danışan ve terapistin bir ofiste buluşmak yerine bazı online programlar aracılığı ile görüşme sağlayarak terapinin yapılmasıdır. Bu görüşme talebe bağlı olarak görüntülü veya sadece sesli olabilmektedir.
Ancak geleneksel terapi alan kişinin sahip olduğu bütün haklar online terapi alan kişiler içinde geçerlidir. Uzmanın yetkinliği, ilgisi, görüşme süresi ile ilgili hiçbir değişlik ile karşılaşılmaz.
Danışanlarımızın online seansı etik ilkeler doğrultusunda yürütülerek yapılmaktadır. Bu sebeple ‘Danışan Gizliliği’ online terapide en önemli konudur.
Okul öncesi, okul çağı, ergenlik, yetişkin, yaşlılık gibi bütün dönemlerde online terapi uygulaması yapılabilmektedir. Online terapinin etkililiğini içeren birçok çalışma incelenmiştir (Weidner, K., & Lowman, J., 2020). Kişinin zaruri sebeplerden dolayı geleneksel terapiye dahil olamadığı durumlarda terapinin duraksaması o zamana kadar yapılan çalışmanın olumsuz olarak etkileneceği için bu süreçlerde online terapinin seçilmesi danışanlar için çok daha etkili olmaktadır.
Yapılan çalışmalar incelendiğinde
- Artikülasyon Bozuklukları (Crutchley, Dudley ve Campbell, 2010 ; Waite, Cahill, Theodoros, Busuttin ve Russell, 2006)
- Dil Bozuklukları (Waite, Theodoros, Russell ve Cahill, 2010)
- Afazi (Hall, Boisvert ve Steele, 2013)
- Otizm (Parmanto, Pulantara, Schutte, Saptono ve McCue, 2013)
- Akıcılık Bozuklukları (Cangi, M. E., 2015; Carey, O’Brian, Onslow, Packman ve Menzies, 2012; Lewis, Packman, Onslow, Simpson ve Jones, 2008)
Gibi dil ve konuşma bozukluklarının değerlendirmesinde ve terapi sürecinde online terapinin kullanımı ispatlanmıştır.
Kişi Hangi Durumlarda Online Terapiye Başvurabilir?
- Danışanın yaşadığı bölgede uzman eksikliğinin olması
- Danışanın Yurtdışında yaşaması ancak Türkçe terapi talep etmesi
- İş yoğunluğu sebebiyle fiziki olarak terapi ortamına gelmesinin güç olması
- Salgın hastalık (COVİD-19) gibi sebeplerle evden dışarıya çıkmama zorunluluğun olması
- Danışanın evden ayrılamamasını sağlayacak özel sebeplerin olması
- Kronik hastalık ya da fiziksel engel gibi durumların terapi devamlılığını güçleştirdiği durumların olması
Sonucunda kişiler ‘Online Terapi’ye başvurabilmektedir.